Sağlığımızı geri kazanmanın ve korumanın yolları
Bir dolu yazıya konu alan sağlığımız neden bozulur? Bazen sigara içmeyen, alkol kullanmayan, düzenli beslenen kişilerin de sağlığı bozulmuyor mu? Ezberden su içmediğinden veya doğru nefes almadığından, egzersiz yapmadığından diyebilmek mümkün ancak derinlerde yatan gerçek için sorular sıradadır. Niçin? Niçin hareket etmek içinden gelmiyor? Niçin su içesi yok? İşte derinlerde yatan o kişinin belki kendisinin dahi unuttuğu tarihte kendine küsüp, içine kapanması olabilir mi? Çevresinde her ne yaşanmışsa çoktan bitmiştir ancak sağlığını o anda dumura uğratan olay, sinsice içerden kemirmeyi sürdürmekte ve yaşamla arasına girerek sağlığını bozma yolundadır. Tamam o zaman kökte yatanı bir solukta temizleyelim ve yolumuza bakalım diyebilir miyiz?
Profesyonel destek almak işte burada çok önemli, tarafsız olmak ve her konuda sizi dinlemek ve kesinlikle yargılamamak için eğitilmiş konusunda tekrar tekrar özel eğitimler alarak size gerçekten yardımcı olmak üzere artık tüm hastanelerimizde görevli psikologlarımız var. Psikolog desteği almanın size mucizevi etkisi olsun diye beklemeyin, grip dahi olsanız bedeninizdeki bağışıklık sisteminin zayıflamasında hafif te olsa bir duygunuz vardır ve anında o duygu üzerine yapılan çalışma ile ileride birikip daha büyük sıkıntılar yaşamadan önleminizi almış olursunuz.
Hayatınıza yeni ve faydalı bir şeyler koymak istediğinizde, sizi en çok seven yakınlarınız, önünüze bir dolu hayır cümleleri ile çıkabilir. Sizi korumak adına yaptıklarını söyledikleri ile sizin bağımsızlaşmanızın önünde duruyorlardır. Şimdi bu da nereden çıktı? Eski köye yeni adet! Otur evinde de dizilerini izle gibi cümlelerle kendinizi her adım atmaya niyetlenişinizde boğuluyor gibi hissetmenize sebep olabilirler. Oh evde oturuyorsun daha ne istersin? Rahat mı battı? Her kişi kendi tekamülünü yaşamalı ve en yakınları da onlara destek olmalı. Mel’i malı’ lara göre yaşayabilinse, küçücük konular günden teşkil etmese hayat epey kolay olur da esas o kolaylıklarla öğrenemediklerimiz, zorluklar içine serpiştirildiğinde gayet güzel dersimizi alırız.
Hastalıklardan nereye geldik, açıkçası çocukluğumuzda daha anne baba iken dur,sus, sen çocuksun gibi cümlelerle önümüz tıkanmaya başladığında hatta daha anne karnında oluşurken o hastalıkların tohumları atılmış oluyor. Elbette çocuklarımızı büyütürken sorunlarımız olacak, eşler ara sıra geçimsizlik yaşayabilecek ancak bu sorunları tatlıya bağlama amaçlı cümleler kurmakla, egomuzun baskın çıkma açlığı ile karşımızdakileri ezme yolunda yapılanlar tamamen sonuçlarımızı oluşturuyor. Sonra ben nerede hata yaptım diye dövünmenin ne bize ne çevremize bir yararı yok.
O halde kendi başımıza çözümlemekte güçlük çektiğimiz noktada mutlak profesyonel yardım alarak hayatımızı daha sağlıklı sürdürmeye gayret ediyoruz. Bu hayat boyu bir takım ilaçlara mahkum yaşamaktan çok daha kolay, ayrıca her öğrendiğinizle hayatınızı güzelleştirmek elinizde. Okuduğunuz kitapların kişisel gelişim raflarından olması, şiddet veya yoğun duygusallıkla sizi önüne kilitleyen kanalı değiştirme gücünü bulup belki bir dokümanter izlemekle hayata bakışınızı yeniden şekillendireceksiniz.
Zaten zihniniz size standart yılgın davranış kalıbını bırak ve kendine dön diye çığlıklar atarken duymazdan gelmeyi bıraktığınız an tedaviniz otomatik başlar. Su daha bir lezzetle içilir, aldığınız nefes ohh çok şükür dedirtir, parkta yürüyüş yapmayı tercih edersiniz ve lütfen kendiniz için iyi şeyler düşünün ve yapın.
Sevgili okuyucularım, sizleri seviyorum, sizler de kendinizi lütfen sevin.