13 Nisan 2017 Perşembe

Geçmişten bugüne istenmediği halde karşılaşılan olaylar…

Bu makale 12 nisan 2017 tarihinde, Boluolay gazetesinde yayınlanmıştır.

Belki geçmişte siz de onlara değilse bile birilerine benzer bir tutumda idiniz… Belki hatırlamıyorsunuz…
O en iyi niyetli zannettiğiniz halinizle dahi, daha iyisini bilirmişçesine fikir yürütmeler, akıl vermeler, karşınızdakinin algılarını, duygularını, zihin kapasitesini hiçe sayarcasına… Hani aranızdan ben asla öyle bir şey yapmadım ömrümce diye savunmaya geçenleri duyar gibiyim…
Lütfen bir hatırlayalım, daha çocukluktan başlayan alışkanlığa dönüşen doğru sandığımız yanlışlar ki, aslında kopyalamaktan ibaret değil midir hayatımız? Bebeklikten yürümeyi, konuşmayı öğrenişimizden okumayı yazmayı öğrenişimiz, örnek liste uzar gider, hep bir üstümüz sandıklarımızı kopyalayıp, sonra yumurtadan çıkıp kabuğu beğenmeyen hallere varışımız…
Nesiller arası çatışmalar, çocukların büyüdükçe aileleri ile çocukluk travmaları adı verilen, temcit pilavı gibi dönip dolaşıp önünüze çıkardıkları, sizi dumura uğratan geçmiş hesaplaşmalarıyle neredeyse intikam alırcasına acımasız tavırları…
Öyle anlarda ebeveyn olmayı bilmiyorsan çocuk yapmayacaktın gibi söylemleri… Sizi taa eskilere döndürüp, o anki ruh haliniz içinde değerlendirip,  gerçekten ne yaptım diye, şimdiki ana geçmişi taşımalar…
Kimi ailesinin yanlış bulsa dahi yüzüne vurmaz saygıda kusur etmezken, kimileri ömür boyu ailesini suçlamayı ve onlarla çatışmayı sürdürür, kimileri ortalarda bir yerde suçlamayı bırakıp hoş görmeye çalışır, hatta geçmişte yaşananlar da bugünküler gibi birer öğretiden ibarettir, her travma içimizdeki bize daha yaklaşabilmemiz için ışık tutar ve kendi sorumluluğumuzu alabilmemiz için aslında hayatın hediyeleridir diyebilir…
Geçmişte takılı kalarak, bulunulan anı da kendine ve çevresine sıkıntılı bir sürece döndürmek veya geçmişten dersleri alınmış daha değerli bir yaşam akışını deneyimlemeyi seçmek…
Nasıl dünkü anılar, bugünü etkiliyorsa hatırlayın ki bugün de yarını etkiliyor. Yarınınızı değerli kılmak için bugünden neleri dönüştürebileceğinizin seçimi tamamen sizin.
Odağınız affedememe, dünün intikamı, karşındakini yerme olduğu sürece sürekli karşınıza çıkan her olay ve kişide bunları deneyimlemeyi sürdürüyorsanız, geleceğinizi daha olumluya nasıl dönüştürebilirsiniz?… Zihninizde neleri sizin ve çevrenizin en yüksek hayrına dönüştürebilmeniz mümkün?  Önce kendini sonra çevresinde sorumlu tuttuğu kişileri affedip, tüm olanların bilinmeyen çok daha güçlü nedenleri olabilirliğini kabullenin.
Aldatılıyorsanız, kendiniz başta olmak üzere, kimleri aldatmış olduğunuzla yüzleşin… Başkalarına güven duyamıyorsanız kendinize güven duymakla ilgili çalışmalısınız… Her an yaşamı olumsuz etkileyen şeyleri konuşarak, yaşamın daha iyi olmasını nasıl bekleyebiliriz?
Olumsuz olanları olumluya dönüştürmeye nasıl katkı olunabilir diye sordukça, zihin çözümler üretmeyi başarabilir… Bu arada hayat yine yeni sınavlar çıkaracaktır… Gerçekten ders alındı mı?? Tam oldu öğrenildi sanılan yerde, öyle bir sürprizle karşılaşmak mümkündür ki, yaş ve yaşanmışlıklar bir anda sıfır altı hislere düşüp, tüm hayat boşa geçmiş dedirtebilir.
O yüzden her ne olursa olsun, hayatı yeni deneyimleri kolaylık ve ihtişamla aşabilmeye niyet etmeyi hatırlayalım.