4 Ocak 2014 Cumartesi

Haydi itiraf edin siz de çocukluktan benzer bir şeyler hatırlıyorsunuzdur.

Aynanın önünde, en azından o döneminizde baş tacı ettiğiniz sanatçıları taklit etmişsinizdir.

9'lu yaşlarımda, aynanın önünde, ommm arrr ve türevleri sesler çıkarır ve yüzümü kırış buruş yapmakla çok eğlenirdim.
Malum o zamanlar ipad ler filan yoktu siyah beyaz tv tek tük girebilmişti evlere,gece babam yatağa dediğinde, asker çıkmadı daha diye inatlaşırdım. Malum İstiklal Marşlı kapanış ve önce garip grafik şekiller sonra kum fırtınası çıkacak ki ben büyülü halde uyumaya huzur içinde gidebileyim..Hatta sırf bu yüzden annemle babamın beni sevmediklerini bile düşünmüştüm. beni yatağa yollayıp başlarından atıyorlardı sanki. :)

Sonra bir merak hasıl oldu ki şimdi bazı eğitimlerde benzer çalışmalar yapılıyormuş diye ilk duyduğumda oldukça şaşırmıştım.Evde acaba gözlerim görmese,kulaklarım duymasa hayat nasıl olurdu diye gözlerimi,kulaklarımı kapatıp dolaşıyordum.Hayat nasıl mucizevi, nasıl sihirli çözemiyordum. Eski insanlar nasıl mağaralarda yaşamışlar deneyimi yapabilecek koşullar olmadığı için deneyimleyemedim :)
Modern hayatın bizlere sunduklarının keyfini sürerken dağcılık,mağaracılık gibi spor sayılan maceravari faaliyetlerde bulunmak hem lüks hem de nasılsa dönünce modern hayat bekliyor rahatlığı söz konusu :)

Kıssadan hisse ; hayatımızda bardağın dolu taraflarını görebilme ve şükredebilmek için mutlak sahip olduklarımız var.

Teşekkür ederim..Teşekkür ederim...T
eşekkür ederim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder