24 Ekim 2014 Cuma

hayata meydan okumak :)

Bundee jumping..planör..para bilmemnelerden bahsetmeyeceğim :)
İnsan gençliğinde eğlenmek,arkadaşların gazına gelmek,macera.. adrenalin peşinde riskler alır ve ebeveynler her yeni denemenizde size yani yeniliklere karşı tedirgin durur,hatta karşı çıkarlar..
Gençler de ailelerinin onları kollamak veya kontrolcülükleri adına engellemeye çalıştıklarını sanır,tavır alırlar..Kuşaklar arası sürtüşme :) Sürtüşmeler, siz çocuk kalmakta ısrar ettiğiniz sürece devam eder.
Sonra bir gün artık siz kararlarınızda,duruşunuzda netlik kazanırsınız.Sorumluluklarınızı üstlenmişsinizdir. Veee...esas gerçekle yüzleşirsinizmeydan okuduğunuz filan yoktur,sadece her koşulda idame etmeyi deneyimliyorsunuzdur. Kâh stresle beslenir,kâh hırsların esiri olursunuz...Taa ki öğrenmeniz gereken dersi en doğru haliyle bildirene dek hayat size benzer durumları tekrar tekrar yaşatır.
Bir gün hayretle,aniden isyan etmemeyi bir diğer gün sabrı öğrendiğinizi keşfedersiniz..Önceden canınızı yakan olayların sadece siz izin verdiğiniz için canınızı yaktığını..Güncel olayların aslında her canlının kendi kulvar özelliklerine göre zorlayıcı,sınırlayıcı,itekleyici güçlerini..Sonra içinizdeki aşka hayran kalırsınız,kendinize saygınız artar,şimdiye dek bakıp görmediklerinizle tanışmanın hazzına erersiniz..
Böyle yazınca ne denli basite indi değil mi ?
Aslında sansüre takılmazsa bu artık (kendi mokunuzla kavgayı bıraktığınız andır)akışa geç,teslimiyette,kabullenişte ol cümlelerinin anlamını keşfetmek hani sana tokat atana diğer yanağını uzat anlamından öte,tokadın acısından sadomazo zek alma hali değil,tam tersi tokatların ötesini gözlemleye geçiş çizgisinden söz ediyorum.
Olana şükürler olsun :) olanlarda nedeni aramaktan vazgeçip,ardındakilere hoşgeldin diyebilme noktası..
Senelerce buna benzer yazılarda okuyup çözemediklerimi yaşam deneyimleme fırsatı sundu.üstelik en keskin olduğum konularda hoşgörü sahibi olmayı öğrendim.İnsanları eşit gördüğümü söylerken,eşitliğin ne demek olduğunu bilmediğimi farkettim.Neye göre kime göre eşitlik ? Niçin rekabet var? niçin herkes aynı standartta yaşam hakkında değil? Niye biri iş bulamazken,diğeri banka hesabındaki parayı bilmeyecek kadar bollukta gibi anlamsız soruları bırakıp,hintliler gibi bilmem kaçıncı doğuşum için bu hayatta bunu deneyimliyorum diyemediğime göre :) kafayı yeme sınırlarında,her çelme ile düşüp yeniden doğrulduğumda,bundan ne öğrenmeliyim,bana ne anlatılmak isteniyor derken buldum kendimi..Sonra bir eğitimde bundan daha iyi nasıl olabilir? diye sormayı ve yanıt vermeye hazır zihnime karşı yanıt aramayı bırakmayı ,yanıtın zaten kendiliğinden geleceğini,benim yanıtları farkedecek duyarlılıkta olmayı seçmemin kafi geldiğini keşfettim.
Yani hem kendimdim hem de dışardan kendimi gözlemleyendim artık :) bu da başka bir öğretiden :) Aslında dünyaya geldiğimizde tüm bilgiler datamızda,ancak çevresel etkilerle baskılanırken bir çoğunu hatırlayamaz hale geliyor sonra yeniden içsel yolculuğa çıkıp kendimizi bulmaya çalışıyoruz ve iyi ki de çalışıyoruz..Bunu ne denli erken farkedip ne denli başarılı olursa insan o denli nitelikli sürdürüyor yaşamını..
hayata meydan okumak deyin isterseniz de akışta olmak içinizin nasıl anlamlandırdığıdır önemli olan.
Anlamlandırabilenlerden olmanın şükründe,her daim her dem sevgide olmanın hazzına ..aşk olanlara..










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder