Hayat tv haberlerindeki veya gazete sayfalarındaki gibi mi ?
Sizleri bilmem de ben seneler önce haber izlemeyi bırakmıştım..sonra tamamen tv açmayı da bıraktım..elbette etrafta olan bitenden bihaber yaşıyorum,özellikle annem gazete ve haberler olmadan yaşayamaz izlenimi veriyor üstelik beni cahil olmakla dahi suçlarcasına neler olup bittiğinden haberdar olmam gerektiğini söyleyip duruyorken,bir de kalktım gidip kablolu tv yi den aboneliğimin iptalini istedim :) Görevli şaka yaptığımı sandı sonra baktı ciddiyim,başka bir firmaya mı karar verdiğim sordu ona da hayır deyince dayanamayıp nedenini öğrenmek istedi..
E anlatmaz mıyım :) hazır mikrofon tutulmuş dünyayı kurtarma sırası bana gelmiş gibi :))
herhalde 10 seneden fazla olmuştur bir daha haber izlemeyeceğim ve gazete okumayacağım kararımdan bu yana..
Özellikle haberler hem yorucu hem kalp çarpıntımı yükseltip rahatsız edici geldiğinden kendimi korumaya alma ihtiyacımla bıraktığım bir alışkanlıktı.Bana göre sigaradan daha zararlı ..
Gazete ise elime alınca okuma değeri bulamadığım bir dolu ıvır zıvırla dolu hem de ellerim mürekkep içinde kalıyor..halbuki daha önceleri kokusunu bile severdim.
Duyun yaşıyorum..Başkalarını takip etmiyorum.Kendi yolum ve çevremle üstelik kocaman bir şehrin göbeğinde dünyadan habersiz yaşıyorum.Oh vallahi :)
Zaten otobüse bindiğimde gerçeklere sırtımı dönmem mümkün değil.yakınımdaki insanlara faydalı olabilme arzum her daim gerçeğe dönemiyor sonuçta ben de onlar gibiyim.Uzanabildiğim mesafe belli.
garip sesler yüzünden insanların sırtını döndüğü yere bakıyorum,bir kadın kucağında bluğ çağında bir çocuk cinsiyeti önemli değil..çocuk kendi dünyasında annesiyle otobüste olduğunun farkında mı bilmiyorum gidip başını okşuyorum dokunulmaktan rahatsız olup başını çekip sesini yükseltiyor..Annesiyle sohbet ediyorum,annesi evladının durumundan rahatsız ve insanların tepkileri daha da büzülmesine sebep olmuş..Sohbet ederken rahatladığını hissediyorum niye biri ona zaman ayırıp 3 beş kelime konuştu diye..
Siz beni anladınız..Ne başbakan şunu dedi ne diğer ülkelerde ne olmuşlarla ilgilenmiyorum..Sahi bizim yeni başbakanımızın adı neydi ? Bilmiyorum diye ayıpladınızsa hemen google'dan bakıp yazayım :))) Başbakan da benim ismimi bilmiyor yani ödeştik :)))
Bir başka gün otobüse bindiğimde anne ve oğul yanyana oturmuşlar,çocuk ağzında maskeyle annesinin omuzuna başı yaslı uyukluyor..ah diyorum hayat bana ne anlatmaya çalışıyorsun? Evlatlarım sağlıklı diye dua ediyorum elimden gelen bir şeyse çevreme yardıma da çalışıyorum..neyse..meğer sabah hastaneden dönmekteymişler ..tahmin ettiniz o hanımla da sohbet ettim.. Bir gün yine otobüse bindiğimde koca delikanlı yanında annesiyle oturuyor eh biraz yaşlıyım ya annesi yer vermek istedi yok ayakta iyiyim oturun siz dediğimde o başladı anlatmaya oğlunun kemikleri durduk yerde kırılıyormuş henüz cam hastalığı denmemiş ama kızında da aynı sorun varmış..yok yok akraba evliliği filan da değilmiş...Kadın gündeliğe gierek geçimlerine katkı sağlıyormuş eşi de inşaatlarda çalışıyormuş ama şimdi o da hasta evde yatıyormuş..
Bir gün de teyzemin gönüllü çalıştığı vakfın ilgilendiği ailelere ramazan paketi dağıttık..Yolda teyzem aileler hakkında bilgi verdi..Kadın gündeliğe giderek evi geçindiriyor kocası diyaliz hastası oğlunun kalbi delik,kızı üniversiteyi kazanmış vakıf kızı burslu okutuyor aileye de bireysel destek sağlıyorlarken oturdukları evin çatısı çökmüş..Nasıl yaptırırız derken belediye durum tespiti yapıyor ve çatıyı onarırken ev tamamen çöküyor bu kez sil baştan evi inşa ediyorlar sonunda yepyeni evleri oluyor,vakıf gönüllüleri aralarında para toplayarak eve eşya almalarında yardımcı oluyor..Şimdi evlerinde bayram var diye anlattı teyzem hakikaten gittiğimizde gözlerindeki teslimiyet olana hamd etmeyi gördüm.ve kendi serzenişlerimden mahcubiyet duydum..
Bu insanlar sokaklarda dilenmiyor,onlara yardım ederken incinmemeleri çok mühim..Bugün evlerimizde sıcacık oturmuş çayımızı/kahvemizi keyifle yudumlayabildiğimiz için çok şanslıyız!..hayatla ilgili isyanlarımız oldukça şımarıkça geliyor yine de bir an bunları unutup akıntıya kaptırabiliyoruz kendimizi!..
Her daim Yaradan'ımıza şükredip vazifelerimize bir seremoni,bir ibadet şeklinde yaklaşmamızı,anlarımızı o anın içeriğinde kaliteli yaşamamızı,farkındalıklarımızın artmasını,çağın tüketici zihniyetinin kölesi haline gelmeden varlığımızın hakkını vererek yaşamamızı sürdürebilmeyi ve en yakınımızdakilere mümkün olduğu kadar yardımcı olabilmenin hazzına varmayı diliyorum..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder