David Schwartz; ‘bir şeyi gerçekten yapabileceğine inanırsan, zihnin yapılabilmesi için yeni yollar keşfeder’ demiş. Her yapmak istediğinizi önce zihninizde başardığınızı imgeleyin sonra gerçekleştirmek için adım adım projelendirin.
İki sene önce televizyondan kurtuldum, haberleri izlerken kalp çarpıntımla nefesimin kesildiğini hissetmemden sonra uzun zaman, kullanılmayan aksesuar oldu sonra da verdim gitti… Ardından da; yıllarca beynime kodlanan, sigara içmenin zararlarına değil, sigarasız yaşamın faydalarına odaklandım.
Sigara; bağımlılık ötesi esaret hissettiğim bir hal almıştı. Yıllarca eş dost, çay kahve yanı olmazsa olmazdan nasıl sıyrılır ve hala sigara içen ahbaplarımla bir arada kalıp iradeli nasıl davranabilirdim? Öyle yardım aldığınızda belki daha kolay ancak kendimde test etme niyetinde olduğum, kendimi onurlandırmak, başlangıç nedenim yeni yıla kendimi onurlandırarak girmek istiyorum. En önce kokusundan rahatsız olduğum halde başla bırak tekrar başla mücadelesi yerine kökten çözüme niyet ettim. Kendimle gurur duyup, aferin diyecektim. Nasılsa çevreden ağzınızla kuş tutsanız sizi yıkıcı biçimde eleştiren kişiler olacaktır ve sebeplerini anladıkça onların alkışlaması veya yermesinin hiçbir önemi kalmaz.
Esas kendi öğrendiklerimin ne kadarını hayatıma geçirebiliyor, kendi içsel devrimimi başarmak için daha ne bekliyorum? Sorularına ek; evet elbette başarabilirim düşüncesinin belirsiz geçişlerini fark ettikçe, kendimle içsel konuşma gerçekleştirdim, tabii ki başarabilirim. İnanır mısınız zamanla içimdeki başaramazsın denemelerin kendine saygını azaltıyor sesi zayıflayarak tamamen yok oldu. Ve ilk denediğim gün bir takım aksiliklere yenik düştüm,olmadı. Ertesi sabah tamamen kararlı kalkmam çok şaşırtıcıydı, içimden hadi yak bi sigara diyen olmadığı gibi, off dün gafil avlanmış olmama rağmen bugün ve sonrasında muhteşem bir hayat beni bekliyor. Giysilerime sigara kokusu sindi diye habire deodorant sıkmam gerekmeyecek. İlk haftanın gerginliğine rağmen her şeye değdi, harika daha rahat nefes alıyorum, ikinci hafta dişlerim kanıyor, üçüncü hafta yiyecekler daha lezzetli gelmeye başladı, dördüncü hafta suyun tadı varmış, beşinci hafta artık yürüyüşlerim daha randımanlı, altıncı hafta hala bedensel tepkimeler sürüyor, sigara içenlerin yanında sanki ciğerlerime asit dökmüşler gibi bir his oluyor, boğazım şişiyor. Sokakta açık havada burnuma kaçan dumandan dahi rahatsız oluyorum. Hayatında hiç sigara içmemiş ve yanında sigara içilirken sesi çıkmayan tüm insanlar gerçekten çok kibar ve sabırlı imişler. Hepsinden şimdiye dek onları nasıl rahatsız ettiğimi fark etsem de umursamadığım anlar için özür diliyorum.
Şimdi sıra; kendi rahatlığımız adına çevremizi nasıl kirletiyoruz konusunda yapabileceklerimde… Bulaşık makinem epey eskidi çalışmaz olduğu gün yenisini almayı düşünmüyorum, anneannemin dönemindeki gibi, bulaşık leğeninde yıkamaya döneceğim… Elde çamaşır yıkamaya cesaret edemeyeceğim, gençliğimde dahi zor bir işti… Buzdolabını da tel dolapla değiştirmem mümkün değil, evimizde kilerimiz, bozulmasın serin tutsun diye toprak kaplarımız ne yazık ki yok… Kağıt israfımı çoktan azalttım, yazılarımı zaten internet ortamında yazıyorum. Cam, kağıt ve hatta konserve tenekelerinin çöplerini ayırmakta daha titiz olmaya niyetlendim. Annem sebze artıklarını köydeki evimizin bahçesine gömerek, doğadan aldığının bir kısmını geri verirken sorumluluğunu yerine getirmenin vicdani huzurunu deneyimliyor. Bilemiyorum yaşamımıza kolaylık, modernlik diye sokarak; hem kendi çevremize hem sonraki nesillere verdiğimiz zararı bu küçük katkılarımla geri alabilir miyim? Yüz kişiden bir kişiye örnek olabilir miyim?
En azından iyi bir şeylere adım atmak, hiç yapmamaktan iyidir.