Eski ve Yeni’ ye dair…
Eski deyince çoğunlukla aklımıza; dededen, büyükannelerden kalma olmasa da, atmaya kıyamadıklarımız gelir. Yeni deyince de; bir dolu taksitle almaya kalktıklarımızdan tutun da, teknik donanımda bir üst model kullanımı hızlı, pratik bir cep telefonu, televizyon gibi, neredeyse bizleri bu teknolojik aletlerin esiri haline getiren sistem ve bu sistemden nasıl arınabileceğimizle ilgili uzunca bir sohbete girebiliriz.
Şimdi sizden ricam, şu ana dek size sadece ağırlık yapan, hiç kullanmayacağınız eşyalarınızı, yakın çevrenizde kullanabileceklere veya belediye yoluyla ihtiyaç sahiplerine vermeniz için neler mümkün? Hani lazım olursa diye sakladıklarımız var ya, baza altında dolabın arka taraflarında, evet işte onları bir boşaltın, halılar vardır kız evlenir sereriz diye bekletilen, hiç merak etmeyin ilk fırsatta sizin senelerce sakladığınızı atıp yenisini serecek, siz şimdiden verin birilerine de, hem eşyaya hizmet etmekten kurtulun hem de eviniz hafiflesin… Arada dolabınızdaki giysilerinizi elden geçirin, bir seneden fazladır giymediklerinizi de verin… Hatta yeğenim doğum yapınca ona veririm deyip sakladığınız torununuzdan kalma giysileri şimdiden verin. ‘Ne verirsen elinle, o gelir seninle’ deyişini çok severim. Gözümüzü kapayıp gidince, ardımızdan paylaşılmaya değer ne kalır, neler eskicilere gider. Gözümüz gibi biriktirdiğimiz albümlerimiz, bilmemkimden hediye diye sakladığımız üstelik bir gün dahi kullanmadığımız ve kullanmayacaklarımızı evimizden çıkaralım. Bu sene, yeni yıla eski senelerin ağırlıklarından sıyrılarak, eskinin yükünden tamamen hafifleyerek girelim.
Elbette yeni yıla girerken, çocuklarınıza, torunlarınıza güzel bir şeyler almak, hediye etmek isteyeceksiniz. Tabii karınca kararınca, herkes kendi kesesine göre, ufak ta olsa çam sakızı çoban armağanı, yarım elma gönül alma J Ne demiştik eskileri atacaktık ya!.. Eski alışkanlıkları da atmak mümkün, karşımızdakileri memnun edelim diye bir dolu zahmete katlanma alışkanlığımızı eski seneyle birlikte bırakıyoruz. Elbette hediye almak, vermek harika bir gelenek, kişilerin birbirlerine değer verdiklerini, hatırladıklarını gösteren bir uygulama, kimileri ticari olmasından şikayetçi olsa da, en azından özel günlerde olsun gönlü hoş edilmeye razı olanlar için, bir de bu tür gelenekleri yerine getirmezse mutlu olamayanlar için değil daha ziyade kendini mecbur hissederek belki de bütçesini zorlayarak, çevresindekileri sevindirmek adına hediye alanlar var, üstelik çevrede insan çok olunca, birine al diğerine alma olmazlarla, alacağı hediye belki bir fincan, karşısındaki kişi de ah çok hoş çok sevindim diyecek, ya bir kenara koyup kullanmayacak, ya kullanınca kırılırsa diye strese girecek veya o da bir başkasına hediye edip, size geçen kırıldı çok üzüldüm diye yalan söyleyecek… Hediye ettiğiniz bir fincandan çıkabilecek hikaye zenginliğine bakar mısınız? Belki bir kartpostalın arkasına yazacağınız iki çift cümle ile bir fincanla yapacağınızdan çok daha fazla mutlu edebilirsiniz sevdiklerinizi…
Yeni yıla eski senelerden kalma işe yaramayan eşyaları atmanızdan sonra, eski senelerden biriktirdiğiniz incinmişliklerinizi de artık bırakıverin. yirmi veya kırk senedir hafızanıza yük yapan, ufacık bir anlaşmazlıkla tee en başından ne olduysa, hepsi birden üşüşen zihninizde temizlik yapmanız için tam zamanıdır;
Burnunuzdan derin bir nefes alın, sonra yavaşça ağzınızdan vermeye başlayın. Yeni yıla girene dek günde birkaç kez yaparak, kendinize en büyük yeni yıl armağanını vermiş olacaksınız. ‘Nefes alıyorum, kendim ve bütünün hayrı için güzel olan her şeyi sevgiyle kabul ediyorum. Nefes veriyorum, kendim ve bütünün hayrı için içimde bana ait olmayan, farkında olduğum ve olmadığım, hatırladığım ve hatırlamadığım tüm olumsuz duyguları iyileştirerek sahiplerine geri gönderiyorum. Şükürler olsun.’ Nefes alıp verişiniz derin, kalbinizi yormayacak yavaşlıkta olmasına dikkat edin. Bebekler gibi, alırken karnınızı şişirerek, verirken de karnınızı içinize çekerek nefes almanız daha yararlı olacaktır.
Bir de su içmeyi aklına getirmeyenler, rahatsızlıkların oluşumu bedenin susuz kalmasıyla başlar derler. Bedeninizin yüzde yetmişi su olduğuna göre, şükrederek içeceğiniz her bir bardak su ile bedeninizde, suyun hafızasından yararlanarak şifalandırmayı başlatacaksınız. Böylece nefes ve su ile sağlığınızı korumanız kolaylaşacak, tedavi sürecinize olumlu katkı sağlamış olacaksınız.
Yeni yılda, önce kendim ve sonra sevdiklerim için, neleri eskisinden çok daha iyiye nasıl dönüştürebilirim? Cevabınız ilahi zamanlamayla gelecektir. Düzenli nefes alıp verme alışkanlığıyla gireceğiniz yeni yılda, her şey beklediğinizin de ötesinde güzel olsun. Sevgiler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder