Hiçlikten hepliğe sonra yine hiçliğe yolculuğumuzu ne kadar da ciddiye alıyoruz..
Kimilerimiz güneşli bir havada dahi yanında şemsiye taşıyacak kadar tedbirli..
Hayata karşı kalkanlar geliştirmemizden daha tabii ne olabilir ? Öyle kırılmışlıkları içimizde barındırarak yaşarken bize bu yol daha keyifli dense şüphe duymak doğamıza işlenmiş..
Bir dolu araç ve reklam malzemesi, ne için ? onları seçmemiz için mi ? Bize daha mı iyi hizmet verecekler ? Siyasi güç ve mevkii hırsı barındırmayan sadece ulvi amaçlarla bu yollara dökülen varsa niye farkedemiyorum ?
Bedenlenmemiz ruhumuzun hapishanesi mi ? Ay sonunu getirmekle ve bir sonraki ayı ve daha sonrakileri planlamaya çalışırken nasıl bir tekamül mümkün ?
Çocukken büyümek, büyüyünce çocuk gibi davranabilmeyi özlemek, aile kurmak,ebeveyn olmak, çocuk yetiştirmek, sevdiklerimizi toprağa vermek, tam dibe vururken top misali tekrar yükselmek..
Hayatımızı yoyoya benzetiyorum.. lastik esner yoyo hop aşağı hop yukarı ey oynatan yer çekimi olmasa,lastik sağlam olmasa,ucundaki top olmasa,parmağın tek başına işlevi kalır mıydı ?
Peki biz neyiz ? top ? lastik ? parmak ? yer çekimi ? Hepsi birlikte döngüyü tamamlıyorsa ve hepsi birden olabilmemiz mümkün değilse o halde uyumu nasıl ve neye göre sağlayabiliriz ?
Bunu matematiksel olarak çözümleyip anlatabilecek uzmanlarımız vardır :)
Peki ya hayatımız ? Hayatımız hakkında uzmanlık alanlarına göre destek verenler ve alanlar olarak bir yoyo kadar tamamlayıcı olabiliyor muyuz ?
Asırlardır bir dolu bilge tarafından söylenmiş,yazılmış her bilgi bize ışık tutsaydı bugün çok daha başka bir yolculuğa başlamış olmaz mıydık ?
Ne kadar gitsek tekrar başlangıç noktamıza döneceğiz ve o güne dek oynamaya devam :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder