6 Mayıs 2014 Salı

bari kendinize dürüst olun...

Byron Katie okuyanlar bilirler..O kadar anlamsız kandırmalar yapagelmişiz ki kendimize karşı dahi samimi değiliz..
Duygu ve düşüncelerimizi yaratıp sonuna dek doğruymuşçasına savunmayı bırakma zamanı çoktan gelmedi mi ?
Neye göre? kime göre ? gerçekten gerekli mi ? sizce gerçekten doğru mu ?
Hayatımızı sonsuz biçimlerde şekillendirmemiz mümkün..ne yazık ki bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete alışkanlıklarımızdan vazgeçmek daha ürkütücü geliyor..
Alışkanlıklarımız bizim için nasıl oluşur ? tam kahvemi yapmış bir de sigara içip gazetemi okuyacakken 'Anne,kakam geldiii' diye seslenen oğlumu kendim isteyerek dünyaya getirdim arkadaşlar :) Ayrıca onu çok ama çok seviyorum. aydi canım o an o denli sinir oluyorsun ki sevgi ikaye esas sevdiğin konforun, keyfin itiraf et. Arkadaşlar bir iki kadeh bişi içip efkar dağıtacakken çalan telefonla,kızının ateşlendiğini öğrenir ve telaşla eve koşarsın güme gitmiş bir iki saatlik tatlı muhabbet..Aman canım başka zaman giderim nolucak diyenleri duyabiliyorum..
Sonra kendini en kadın hissettiğin yaşlarda bir anda eşinle boşanıverirsin..Niye ? Nerde hata yaptık ? Ne zaman birbirimizden bu kadar uzaklaştık ? Nefret edilesi bizmiyiz o mu ?
Bir dönem çoğu genç ana evinden ayrılıp özgülük ister sonra özgürlük fırsatı çıkar ve faturalar,ev işleri anneye yüklenen herşeyi, kendi başlarına toparlamak hastalanınca yine annenin gelmesini ummak :))
Ya o sevgililer??? sanki ömür boyu sürecek cıvıltılar eşliğindeki heyecanlar birden bela okumalara nasıl döner ?
Açıkçası hangi yaşta olursak olalım ne istediğimizi gerçekten bilmekle ilgili sorun yaşıyoruz.
Çocuklar büyüdüler eve geç kalsalar nerde kaldın diye aramam merakım ve geldiklerinde en basitinden müzik sesleri  ile taciz edilmek ...durun yahu bi kafamı dinliim........
Eh sonra yuvadan uçarlar haftada bi görev gibi gelseler veya kazara aradıklarında bi dolu sitem hiç aramıyorsunlarla başlayan ..ya aramasam nası sitem edecektiin ?

Hiç birimiz diğerine dürüst olmayı bırakın işte kendimize dahi samimi değiliz.

Olanı sevmek burada devreye giriyor..Senelerce ilginç gelen kitaplar okuyup,hayatıma aktarmaya çalıştım..Hepsi üstümde eğreti durdu..

Böylesi doğruymuşla da olmuyor ne yazık ki alışkanlıklarımız her zaman çelme takmaya hazır bekliyorlar..

Kızım sigara içilen bir evde yaşıyor olmaktan rahatsız :) Oğlum okula gitmek zorunda kalmaktan :) Bense zaman bulup yazmaya konsantre olamamaktan :)))Her zaman yapmam gerekenleri erteleyerek birikmesine sebep olduğum işlerim var :) Tembel olmayı seviyorum ama bir şekilde o işler bitirilmediği için de huzursuz oluyorum..

İkilemler..çelişkiler.. açıkçası doğaya bakınca düzen var denir ya..düzen aslında düzensizlikten..rüzgar kafasına göre esmiyor mu ? 
Fazla irdelemeden doğaçlama, vahşice hatta yaşamaya var mısınız ?

Dilerseniz biz yaşlıları eskimolar gibi doğada ölüme terkedin ..huzurevine para ödemekten veya bakıcı tutmaktan iyidir..Ah ah ne vefasız çocuk yetiştirmişim ellerin beğenmedikleri çocukları bile yaşlı analarına göz kulak oluyor :))

Çevremize neye ne kadar iç sesimizle ne yollamışsak zamanla o geri geliyor ve dış sesimize ise anında reply :)

Yetişkin, yaşlı hepimiz birer çocuktan farksızız..Kandil,bayram seyran aranmayı bekleriz :) Ah o yaş günümüzü unutanlar yok mu ??..
 Öyle yüksek bir hep ben deyişlerdeyiz ki bir de bunu senin için yaptımlara sığınmalardayızdır..Tüm prensiplerimi senin için yıktımlar...Allah Allah..hangi prensiplerdi ki onlar ? bana bi liste bile veren olmamıştı ki !..
Kahkaha atarken 'öyle yüksek sesle gülme ayop!!!' Ağlasan 'aptal aptal ağlama!!!' 'Çıkar o kısacık eteği üstünden !!!' Ramazan ayı oruç tutmuyorsun bari sokakta bişi yiyip içme!!!.. lerle çocuk büyüt sonra evlensin aynını eşi yapmaya devam etsin. Yok yok kimse ikinci sınıf insan değil.

KİMSE İKİNCİ SINIF İNSAN DEĞİL !

Aşık oldum ,,Sevdim.. Hepsi yalan..Kendimden çok kimseyi sevmem mümkün değilmiş..Ben koca bir yalancıymışım.. Bunu duyduğumda öyle incindim ki gerçekten öyle mi diye kendimi irdelemeye başladım.

Vay anasını.. Yahu ben kendime senelerdir yalan söyler dururmuşum hem de öyle bir övünürdüm ki acaip dürüst olmakla..Ya doğruyu söyler ya da yalan söylememek için susan biri olduğumu iddia ederdim.

Söylemeyi bırakın düşündüğümü ve hissettiğimi sandıklarım yalanmış .
Koşullandırılmaların esiri miymişim ? Yine suçu başkalarına atma eğilimi :)))

Yok yok kendimizi tanıma yolculuğu hiç bitmiyor :) Her yeni keşfim ve kabullenişimle ruhumdan bedenime yansımış bir kilit daha çözülüyor.. ve..hopopono :) kendi çözülmelerimle kleanterlerimde de daha iyi sonuçlara ulaşıyorum..
Bizler bir zincirin halkalarıyız..Bir halka kopsa da zincir zincir olma özelliğini yitirmez ve yeniden eklenebilir,,halka olarak kopma noktalarına gelmeden kendimizi cilalamalı,yenilenmeye izin vermeliyiz..

Eskiden  bizi biz yaptığını sandığımız tutumlarımızı,düşünce yapımızı değiştirebilmemiz sancılı bir süreç gerektirebilir..
Kimsenin kitaplarından alıntı çalıntı yapmadığımı sansam da ,benimsediklerimi alışageldiğim davranış kalıpları içine düştüğümü farkettiğimde bir anda ampul yanıyor sanki ve heey diyorum kendi kendime işte bu sağlıksız bir ruh hali ve bu ruh halinde hislerim ve düşüncelerim yanıltıcı olabilir..sakinleş ve sonra geleni izle..iç sesin  ve bedenin uyumu testini yap hala tam emin değilsen..ama eminim diyerek inat etme her zaman kendine yeni biriyle tanışmışçasına özen göster çünkü her durumda her solukta yenileniyorsun























































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder