Nasıl da severiz ahkam kesmeyi.. Bir de öyle akıllıyızdır ki başkalarına akıl verirken..
Bir anda karşımızdakinin akıl edemediği her çözüm bize vahyolunur sanki :)O sırada ne yapıyoruzdur ? Karşımızda güya yardım etmeye çalıştığımız kişiyi hiç saydığımızı farkedebiliyor muyuz ? piyasa akıl hocalarından geçilmiyor..Şu şöyle bu böyle diye habire her konuda uzman kesildik..
Kapılar kapanıp, kendimizle kalıp yüzleşme cesaretimiz var mı ? Yoksa hemen oyalanacak bir şeylere sarılıyor ve kendimizden kaçma yolları mı icat ediyoruz ?
Soruda kalma olayını pek benimsedim..Herkes cevap verirken artık ben soruda kalmayı deniyorum.. Daha bir ferah hissettirdiği kesin çünkü zihninizin verecek öyle çok basmakalıp yanıtı varken heey sen çekil bi kenara az bi dinlen hele dercesine yanıt vermekten men etmek :) Yassaaak artıık yanıtlar..Nasılsa sorularımız doğru anı geldikçe kendiliğinden gerçek yanıtlarına kavulur hem bakalım o an bulduğunuz yanıt yarın da geçerli olacak mı ? Daha bir rahatlatıyor tüm bu bilmecevari yeni davranış biçimleri hem yüreğinizden gelen sinyalleri daha bir net almak acaip keyifli.
Eskiden içimi döktüğüm günlüklerim vardı sizlerin de vardı değil mi ? teknolojiden önce başkaları/yakınlarımız yani :) okursa diye dürüstçe içimizi dökemez olmuştuk. Şimdi yakınlarımızın değil bir dolu yabancı sandıklarımızın dahi okumasını umursamadan çalakalem yazabilenler olduk :) Bu bluğ ve ergenliklerde hala zor üstelik günlük tutmayı bırakın arkadaşlar içinde onlara uyma gayretiyle kendi olmaktan çoktaan vazgeçenleri gördükçe gidip silkelemek istiyorum heeey ben bu yollardan geçtim kasmanın alemi yok kendin ol biraz üzül ama başkaları için değil kendin için yaşamayı erkenden öğren diyeceğim de evde çocuklarıma sanırım bunu fgazla söyledim ve onlar da yaşlarının algısıyla farklı algıladılar :) öyle kendilerine bencil yaşıyorlar ki arkalarını ben topluyorum :) şaka bir yana bence gençliğin en güzel yanı bu arkanı toplayan birilerinin olması..İtiraf edeyim ben hala arkamı toplama konusunda tembelliğimi, evimize gelen sevgili gündelikçimiz sayesinde kısmen yaşayabiliyorum..Allah ondan razı olsun.
Şimdi bizler hep kendi işlerimizi başkalarına yaptırmanın yollarındayken, sen gel de yeni nesile kendi sorumluluğunu almalısın diye ahkam kes..kesersin de onlar takar mı ? Üstelik dürüstçe midir ? Demezler mi ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz tabii sen de hocanın dediğini yap,yaptığını yapma diye yanıtlayabilirsin..kaypakça..
Biz yeni nesilin yetişmesinde güya sarfettiğimiz gayretle müthiş ebeveynleriz,analarımızdan daha iyi,daha kültürlü,daha sevecen,daha...daha...her bir şey..olduğumuzu söyleyebilir miyiz ? Aaa elbette diyenler lütfen sessiz cevaplar verin kimse duymadığında en azından kendinize dürüst olun belki biraz acıtır sonunda içle barış mucizesi var :) yurtta sulh cihanda sulh için önce kendi içimizle denge kurmak mı lazım ne ?
Bırakın başkalarının hayatlarını, kendi hayatınızı yaşayın hani hızlı yaşa genç öl cesedin yakışıklı olsun diye değil öldüğünde ardından helal olsun diyen çıkmasa da,sen ohh bee içimde ukte olabilecek bişi bırakmayacak kadar kaliteli davrandım kendime diyebilmek :)
Sanırım bilge ..alim..ermiş..derviş olma yolundayım baksanıza olayı çözmüş görünüyorum :) Taa ki ufacık bir rotadan sapma yaşatacak minicik çok minicik bir durumla karşılaşana kadar :)
hani malum ben de insanım :)
İşte o beylik sözlerden biri de bu durum için söylenmiş,her şey yolundayken değil de durumlar bozulduğunda verdiğiniz tepkiler aslında nasıl biri olduğunuzu anlatır.
Farkındalıkla kendi bu tarz durumlardaki tutumlarını iyileştirme gayretinde olmak dahi müthiş bir güzellik katar insana,illa sonucun mükemmel olması gerekmiyor, o nedenle rahat olun kendinizi gözlemlerken de başkalarıyla ilgili de yargılayıcı olmayı bir kenara bırakın hatta mümkünse lütfen unutun derim. Yargılayıcılıkla değil sevecenlikle yaklaşabildiğiniz oranda yolunuz netleşecektir. Hatalarınızı sevin. sizi bir seviye yukarı hatalarınız taşır,her zaman kulağınıza küpe olsun :)Atasözlerini seviyorum şimdilerde..halbuki okul yıllarında,hep atasözlerini açıklayın dendiğinde donar kalırdım,neye ve kime göre diye ? kendi algıladığımı değil,genel geçer kabul görebilecek tanımlamaları yapmak zorunda hissettiğimden kendime ihanet ediyor gibi hissederdim..Ahh ahh, ne gereksiz kendinden soyutlanmalar yaşattırırı hayat bize sonra yine yeniden kendini keşifler zordur,nereye kaybolmuş benliğim diye gömüler arasında define aramak :) kendimi seviyorum ..iyi ki varım..kendim olmamı sağalayan Stephen King'in Çorak Torpaklar yedilemesi misali,önüme çıkan her olayı ve herkesi seviyorum,tekrar ben olmama katkılarından ötürü teşekkür ederim..Ben olma yolculuğu hiç bitmeyecek görünse de artık biliyor ve keyf alıyorum..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder