Hani aniden bir
karar verirsiniz üstelik öyle bir anda verirsiniz ki kesinlikle mantıklı gelmez
kimseye..İşte öyle ansızın gidiyorum dedim.
Elbette Sayın
Deniz Hoca'mızın seminer ve söyleşileriyle, facebook üzerinden takibindeydim ve
kamp çalışmasına da bir gün giderim arzusu taşıyordum.
Açıkçası üzerimde
senelerdir fazlalık olarak taşıdıklarımı gönderme çabalarım mehter takımı
yürüyüşleri gibi bir ileri iki geri modundalardı. Zihnimle, yıllar içinde kendi
kazdığım kuyulara düşmekte olduğum fikrindeydim. Bu bakış açısından sıyrılıp, yenilenme
ihtiyacımla hemen rezervasyon yaptırdım.
Programdan bir gün
önce giderek ortama alışmayı yeğledim. Hoş, ortama alışmam birkaç dakika
sürmedi, Polonezköy’ ün temiz sakin
havası içimi kapladı.Oh ya,iyi ki geldim diyeceğim,alttan bir ses dur daha
bakalım,acele etme ya pişman olursan diye dürteliyordu..
İlk gün ülkemizin değişik kentlerinden
katılımcılarla tanışmamız,kaynaşmamız öyle çabuk oldu ki, insanlarla rahat olan
ben bile şaşırdım. Hayatta tesadüf yoktur cümlesinin kanıtları gibiydik.. Belli
bir niyetle, bir araya toplanmış on beş kişilik bir grup ve Deniz Hoca’ nın
bizlerin aşmaya niyet ettiğimiz yolları aşabilmiş ve hala aşmayı sürdüren
yardımcıları.. Olmamız gereken yerdeydik. Yaşamı algılama biçimlerimiz,
çevremize katkı yapalım derken, benliklerini bir şekilde hep geri plana atmış bir insan
grubu..
Şimdi kamp çalışmalarımızı,
anlatmamı yeğlersiniz belki ancak öğrendiklerimi özümsemem, ayrıca Deniz Hoca’mızın
kitabında anlattıkları ve videolarını izleyip birebir kendi algınızla seçim
yapabilmeniz adına fazla detay vermeyeceğim.
Pazartesi başlayan
eğitimlerimiz ne yazık ki cumartesi bitti.. Sabah güzel bir orman yürüyüşü,ardından
mükellef bir kahvaltı, meditatif dans sonrası Deniz Hoca’ nın bizzat verdiği
eğitim sırasında gelen ara öğünler ki bizleri ciddi hayrete düşüren biçimde her
şeyi yedik, aklımızdan onu yemeyeyim kilo yapar düşüncesini çıkarıverdi..Sonrasında
öğle yemeği ve ardından yine eğitim, düşünce molalarımız ve yine ara
öğünler,akşam yemeği sonrası zumba derken dolu dolu 12 saat nasıl geçti fark edemeden kamp
bitiverdi.
Her gün yeni bir
şükran ve sevgi artışı ve iyi ki gelmeye karar vermişiz dedik her birimiz..
Tabii zamanı ve bütçesi uyanlar için, 2/3 hafta veya ay da kalabilmek mümkün.. 21 günü kampta tamamlayan arkadaşlar
ve 2 aydır kampta kalan arkadaşa gıpta etmemem elimde değil.
Bu arada kampın
yapıldığı tesis ve personele de teşekkür ederim. Bizlerin kahkahalarından diğer
müşterileri.umarım rahatsız olmamışlardır..
Biz hem 6 öğün,
ideal bedenimizin ihtiyacı olduğu kadar,yani midemizin olması gereken
büyüklükte,yumruğumuz kadar beslendik.. Hem de kalorisiz gıdalar aldık ;
kahkaha,sevgi,huzur,sarılmak,doğada olmak,kendimize zaman ayırmak, her birimiz kendimizi
yeniden bulma yolunda ilerlemeler kaydettik.
Mesleki olarak ve
özel merakım dahilinde,kişisel gelişimim ve kleanterlerime daha faydalı
olabilmek için, şimdiye dek öğrendiklerimin üzerine cila çekmiş gibiyim. Birçok
bildiğimi sandığımın farkındalığını kazanmama ve uygulayabilme yoluma, kampın
faydası olduğu gibi, bilmediklerimin kapıları aralandı..Değerli Deniz
Egece Hoca’ mıza, gerçekten şükran duyuyorum.
Bu kampın, ideal
bedene ulaşmanın çok ötesinde, hayata farklı yaklaşımlar ihtiyacında olanlara
da müthiş faydalı olacak inancındayım.
Dilerim zamanla, eski katılımcılar için, farklı öğretiler içeren çalışmalar da oluşur..
Her birey,ideal bedende veya niyetinde veya kendine ışık tutası bir öğreti arayışında ise bu kamp gerçekten doğru adres.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder