Yakınlarda hiçbir
yaşlıyı, bir hastayı ziyaret ettiniz mi? Ziyaret ettiğiniz kişi, hiç olmamış
babanız mıydı? Veya büyük anneniz? Hiç tanımadığınız ölen birinin ardından, en
canınızı yitirmişsiniz gibi ağladığınız oldu mu? Onca yaş almışlığınıza rağmen,
başı okşanmaya muhtaç bir çocuk hala içinizde yaşıyor mu?
İnsanlar istenilen
bir doğumsa, doğana sevinir, ekonomik gücüne göre, bebeği ve lohusa anneyi
kutlamaya gelenlerle, karşılıklı armağanlar verilmesi adeti bile vardır.
İnsanlar ölene
üzülür, ölen yaşına, sağlık durumundan dolayı çektiği ıstıraba rağmen yine de
yitirilmişlikle ardında kalanlar, kolunu bacağını kaybetmiş gibi eksiklik
hissinde kaybolurlar.
Doğana sevinebilen
ve ölene üzülebilen olamayan bir grup insan vardır, doğum da ölüm de Allah’ın emri
derler ve susarlar. Bizler belli bir sebeple birbirimizin hayatına değeriz.
Rastgelelik söz konusu değildir.
Yeni tanıştığımız
bazı kişileri, evvel ezel tanır bilir hissi kaplar içimizi… Çoğunlukla uzun
süreli ahbaplıklarımıza bakarsak, aslında bambaşka fikirlerin insanları
olmamıza rağmen, birbirimizi olduğumuz gibi sevip, onayladığımızı fark ederiz.
Çevremizde
tahammül edemediğimiz ve yine de bir arada olmamız gerekenlerle kendimizi
uzaktan gözlemlersek de aksine, sevip sevmememizle ilintisiz sadece onaylamadığımızı
fark edebiliriz. Kendimizde onaylamadıklarımızın yansımaları da olabilirler.
Çevrenizdekileri
gönül gözüyle mi zihninizle mi seçersiniz? Yoksa öylesine mi hayatınıza
girdikleri fikrindesiniz?
Sevip
sevmediğimiz, onaylayıp onaylamadığımıza bakmaksızın, her karşımıza çıkanla ya
öğreneceğimiz bir ders, ya varacağımız bir yol vardır.
Ve o yol bir gün
biter. O yoldaşlık biter. Paylaşımlar, yarım kalmış cümleler, bilahare
yapılması artık söz konusu dahi olamayacakların ağırlığı üstümüze çöker.
Hani birine seni
seviyorum demeyi düşünüyorsanız, o an bu andır. Birinin gönlünü alacaksanız,
elini öpecekseniz, birinden özür dileyecekseniz, şimdi yapın. Sonra… Sonramız
olmazsa… İçimizde ukde kalırsa…
Hiç ölmeyecekmiş
gibi çalış yarın ölecekmiş gibi dua et derler. Evet çalışmak, bir işe yaramak
hissi ve geçim için, dua da olana şükür ve ruhumuz için gerekense, canımız
dediklerimize sevgimizi göstermemiz, sıkıca sarılmamız, iyi ki hayatıma girdin
diyebilmemiz de, şimdimiz düne dönerken keşkelerde kalmamamızı sağlar.
Keşkeler yerine
iyikiler dolu bir ömrünüz olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder