9 Temmuz 2015 Perşembe

Kimiz? Nasılız? Kime ve neye göre? istanbulgündemi.net/10.07.2015 tarihli yazım

Nasıl olmak istersiniz? Hayatınızı zihninizde şekillendirin, kendinizi yabancı biri gibi gözlemleyin. Eğitim durumunuz mu? Bedensel yapınız mı? Mevkii sahibi olmanız mı? Ailevi değerleriniz mi? Hayatta en çok istediklerinizle imtihan edileceksiniz.
Sizin için önemli olan nedir? Diğerlerinin gözünde mi yoksa kendiniz için değerli olmak mı? Kendiniz için doğru olduğunu hissettiklerinizi başardığınız oranda diğerlerinden takdir mi bekliyorsunuz? Elbette sizi alkışlayacaklar da tersine ağır eleştirilere tutacaklar da olacaktır. Onaylanma ihtiyacınızı kendi içinizde giderin. Başkalarının kopyala yapıştırı olmadığınızdan emin olun ve inandığınız yolda yaşamayı sürdürün ki, kendi izimdeyim diyebilin. 
Size bir dolu gölge oyunu ile oyalama taktiğiyle geleceklerde molalar verseniz de yolunuzda ilerlemeyi bir şekilde sürdüreceğinizi bilin kafi. Ne denli oyalanacağınız da sizin insiyatifinizdedir.
Başkaları, ebeveynler, akrabalar, yakın arkadaş veya dost sandıklarınız nasıl yorumlarlarsa, sadece kendi pencerelerinden görebilirler. Her ne kadar sizi anladıklarını söyleseler de, bu sadece sizin kendi bildikleri gibi davranmanız için oyundan ibarettir. Sonunda işte benim dediğim gibi yaptı diye açıkça değilse bile, gizliden gizliye böbürlenen egoları vardır. Sizde yok mu? Evliya mısınız? Derviş mi? Bir eski püskü, delik deşik hırkayla ömrünüzü geçirebilir misiniz? Birileri için değilse de kendi egonuz için daha mevkii sahibi veya ekonomik ferahlıkta olmak istemeyeniniz var mı? Bana değil lütfen kendinize dürüst olun.
Etrafınızda amaaan bu da hiçbir şey başaramıyor denilen biri olmaya katlanabilir misiniz? Bir parça ekmek için el açmaya? Kimileri gerçekten muhtaçlıkla el açarken kimileri bizlerin vicdani saflığından kazanır. Sokaktaki dilenciler görünen halleri de bunu en takım kravat veya en şık marka giysiler takıp takıştırmış şahısların da tatlı tatlı yaptığını inkar edebilir misiniz? Veya siz kendinizi bir iş görüşmesinde, en iyi şekilde göstermek adına, daha yüksek kazanç uğruna yapmıyor musunuz?
En kocaman gülümseyişinizle sıcak, samimi görünme gayretinde üstünüzle selamlaşırken, tokalaşırken kendi pazarlamanızı yapmadığınıza emin siniz? Arada yüzünüzdeki maskeleri, makyaj tazeler gibi duruma göre yenilemiyor musunuz? 
En rahat hissettiğiniz anlarda yüzünüzde, gözlerinizde ışıltı devam ediyor mu? Karşınıza bir ayna alın ve değişik tuh hallerinizde kendinize bakın, ne çok sıfatı bir arada barındırdığınıza dikkat edin. Sonra lütfen karşınızdakiler hakkında ahkam kesmeyi bırakın, işte onlar da sizin gibi birer insan ve durumlarına göre kâh dünyanın yükü omuzlarında kâh çocuklar gibi şen…
Kimiz? Nasılız? Kime ve neye göre? Benzeri sorularla kendimizi irdelememiz doğaldır.  Zihnimiz, huzursuzluk veren yanıtlar veriyorsa, bu yanıtların özümüzden mi yoksa yıllarca çevremiz tarafından yapılan kodlamalardan mı kaynaklandığının farkındalığında, tamamen tarafsız bir gözlemci kıvamında keşfetmeniz için, kendinize izin verin. Yaşam hepimizin en doğal hakkı, başkalarının doğrularını yaşamak üzere yola çıkarak kendimize ihanet etmemeliyiz. Kendimiz olmak, kendi sorumluluğumuzu almaktır. Kendimiz olduğumuz kadar özgürüz, özgürlük tamamen kendinden sorumlu olmaktır. Bu yolda kendinize prangalar takabilir veya başkalarının taktıklarıyla da yaşayabilirsiniz. Her iki seçeneğin de sonucu da aynıdır.  Seçimlerimizle (neyi, niye, neye göre ve nasıl)  daha nitelikli bir ömür geçirmek mümkün.  Kendi yaşam vazifelerinizi keşfettiğiniz ölçüde de, başkalarına faydalı olursunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder