16 Haziran 2014 Pazartesi

gözlerinde gördüklerim..

Fazla derinlere bakarsan kaybolma korkusunda mısın ? içinde kaç kaç diye haykıran yine yeniden kırılma ihtimalin ve geçmişindeki kırgınlıklarını hala üzerinde taşıyor oluşun mu?
Bir dolu öğretinin üstadı olmuşken,hayatını içsel çalışmalarınla daha bir üst seviyelere taşımışken, benle daha mutlu olabilmek mi ürkütüyor seni ? Yoksa biz olmak senin has gerçeğini ortaya çıkarıp,şimdiye dek olduğunu sandığın kişi olmadığını mı yüzüne vuruyor? Belki de, eriyip tamamen sen olmaktan çıkar da bilinmezlikte yitersin endişesidir..
Sarıldığımızda,ikimiz de birbirimize ve aynı zamanda kendimize sarılmıyor muyduk?İçimize çektiğimiz birbirimizin kokusunda kendimiz dağılmıyor muyduk ?Hayat ve zorunluluklarımız bizi farklı noktalara mı taşıdı ? Ne zaman ? Niye ben farketmedim ? Yalan.. son sarılışında acı vardı..Sarsmak istedim,birlikte böyle güzel paylaşımlardayken nedir bu hale gelmene sebep sormak istedim..Zamana mı sıkıştırdın kendini ? sadece bu minnacık dünyaya mı ?
Niye ? Benim her zerrem seni hep tanırken bilirken seni kendi hoşlanmadığın yanlarınla dahi sevip kabullenirken, sana neyi hatırlattım veya kimi ? Oluşlarımızdaki yükselişlerimiz çok mu geldi ?
Zenginleşen bir ben miydim ? Keyfine varabileceğimiz nice anlara sırtını dönecek kadar daha güzellikler vardı da ket mi koydum ?
Dünyaya  ve insanlara bakışım çok mu sığ sandın ? Biliyorum çok uçuk..çok ruhsal boyutlarda takılı kalma düşüncesi beni de inan acaip korkutuyor..
Bu yazdığım en mükemmel yazı değil ama sana yazıyorum öyle çok  biriktirmişim ki hem benle olmak istemen hem de benden kaçmalarındaki sebepleri öğrenme arzumla yazıyorum..
Kanatlanmış melek formlarımız illüzyondan ibaret değil..elimden tutup göğe çekmen öylesine gerçek ki..uykumdan dudağımın kıyısına kondurduğun öpücükle uyanışım..rüyalarımda senle zihinsel birliğimiz..bedenselliğin çok ötesinde paylaşımlarımız..Birbirimize enerjik yolculuklarımız..
Senin kendin kalabilme çabanı anlıyorum..Biliyorum zihin kendi güvende hissettiği halinde kalmakta ısrarcıdır ve biliyorum korkuyorsun..
Ben korkusuz muyum sandın ? Korkuma rağmen olanın değerinin ayırdında,bizi yaşamayı seçtim..Senin de bu cesareti gösterebilecek potansiyelde olduğunu biliyorum..Engelleyen,yarım kalmışlıklarda ısrarcılığın,senin sen olmana engel olacağımı mı sandın ? Yolunu seçtiğin gibi deneyimlemek senin en doğal hakkın..hiç bir gerçek sevgi kısıtlanma getirmez.
Kalbim hiç acımadı bunu anlayabiliyor musun ? Bitirdiğin her ne tür bişi ise sence, gönlümde hala yaşayana engel olamadı..
Sana göre olmadığını iddia ettiğin duygularla kendi doğru zamanın geldiğinde sana tokat hatta yumruk belki de deprem olabilir.Aynı deneyimleri farklı zamanlarda gerçekleştireceğiz..
Gözlerinde gözlerimi gördüm..bedeninde bedenimi buldum..Yalansız saf gerçekliğin çıplaklığında..sessiz cümlelerini sessiz çığlıklarını duydum..hani çok gevezeyim ya..konuşurken sessizliği dağıtma gayretindeyim ya..içimde bir ben var benden öte ya ..senin anlayıp anlamazdan geldiklerinden tedirgindi..
Kıymanı istemedim bu varoluşa..Ağladığım beni terkedişin veya öne sürdüğün terk etme sebebin değil..Bu kıyışınla yine aynı yolculuğu yapma zorunda bırakışın çünkü tamamlanmamış bırakmalar tekrar önümüze aynı sınavların çıkması demek.. tekrar karşılaşacağız taa ki sen kabullenişe geçene dek.. Kimbilir senin bu varoluşta üstüste giydiğin paltolara neler daha eklenmiş daha ne denli zorlamalar içinde !.. Şimdi benim vazgeçişlerimden söz etmek istiyorum..Hayatta vazgeçemeyeceğim kimse yok kendimden dahi vazgeçebilecek sınırlardayım..Bu üzülmediğim anlamına gelmiyor..Öyle..öyle derin bir hüzün kapladı..kızgınlığın zerresi yok..yarım bırakılmışlığın egosu yok..Seni bensiz daha iyi hissedeceğini umarak uğurlamayı yeğlerdim..Tüm insani takıntılarımızdan arınabilmiş..İçindeki saflığı ben görebiliyorken sen red edebiliyorsan hala zaten kendinle yüzleşmekten kaçıyorsan..Sana hoşçakal demeliyim..
İnsan olarak...kadın olarak..haykırışlarım olmadı mı ? Egom illa savaş çığlıkları atmadı mı ? 
gerçekten üzgünüm..birlikte olabileceklerimize yapışma ısrarım olmayacak..Sen kendin için dışın bir bana sevgiyle..özlemle gelemedikten sonra pek anlamlı değil ısrarlar..
Ruhum öyle güzel bir resmetmişti biri geldi tuvali yırttı belki de tamamen yanılan benden başka kimse değildir..
Mis en scene' lerde takılı kalmış değilim...Elbette hayallerim vardı..Birlikte yapabileceklerimize dair..
Sonra yasalar..denge yasası..toplumsal değerler..insani değerler..neye ve kime göreler ???
Şizoid zihnimin kurguları diyelim :) çok seviyorum insanların kalıplara sokma takıntılarını..Yanlış veya doğru alışageldiklerine saplı kalmanın daha güvende hissettirdiği yanılgılarında olmalarını..İrdelemekten kaçışlarını..Unuttuklarını anımsayana dek böyle dalgada bir tahta parçası hallerini..Sonra bir ses heey diyor..heey bu yazılan konulan kurallar ve inanmaya alışageldiklerimiz hepsi birer tuzak ve ne yazık ki bizden öte olmayan diğer insanlar tarafından yazılmış ve tüm inançlar çatırdamaya başlıyor..Çatırtı sesleri ve diğer dünyalar arasındaki kapıların aralanışı ile kaos başlıyor..
Seni her evrende ayrı ayrı sevdim..elimden tutup beni göğe yükselttiğinde de göklerden yere çakılmama bıraktığında da..çakılmalarımla seni daha bir sevdim acının tekamülüme katkılarına ihtiyacım yok, seninse bu tür deneyimlemelere ihtiyacın var..
Ben düşmekten korkmadım..düşmelerim canımı acıtmadı diyemem her defasında çok çok canım yandı..Sana kızmadım ..kendime de kızmadım..olması gereken olur..Kanatları sökülmüş melekleriz kimimiz isyanda kimimiz kabullenişte kimimiz de ben gibi kâh isyanda kâh kabullenişte..gece ve gündüz gibi bir arada ve dengede.. sensiz ve yine de senleyim..Sevgim sonsuzlukta her yönden sana akıyor.. sana rağmen..gözlerinde gördüklerim mi ? ...
































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder